top of page

Zeytin Ağacı: Ruh Sağlığı ve Sihirli Değnekler



Zeytin Ağacı 2. Sezon, 6. bölüm, Sevgi ve Fiko

Geçtiğimiz aylarda 2. sezonu yayınlanan “Zeytin Ağacı” dizisi, ilk sezonuyla ruh sağlığı ve iyileşme süreçleri hakkında birçok tartışmaya konu olmuştu. 

Görseldeki sahnede (2. Sezon, 6. bölüm) Sevgi ve Fiko arasında Fiko’nun yemek yapma becerilerinin gelişimi üzerine bir diyalog geçiyor:

“Bu mucizeyi neye borçluyuz?”
“Zaman ve emek. Emek olmadan yemek olmaz. Kimsenin elinde sihirli değnek yok ki. Kimsenin öyle bir sihirli yeteneği yok. Sihir senin iraden, inancın, sabrın, emeğin. Değil mi?”

Dizinin ruhsallık ve terapi süreçleri için de benzer bir bakışı yansıtması daha gerçekçi olurdu. Maalesef bunun yerine çok daha büyülü, mucizevi görünen bir keşif ve tedavi anlayışını izliyoruz. 

Evet, tabii ki güzel olurdu herhangi bir sıkıntı, kaynağı mucizevi bir şekilde keşfedildikten sonra bir anda ortadan kaybolsaydı. Böyle bir çözümün varlığına inanmaya ihtiyaç duymamız çok anlaşılır. Ama maalesef biliyoruz ki gerçek böyle değil. Değişim böyle bir hızda, adeta bir sihirli değnek dokunuşuyla gerçekleşmiyor. 

Söz konusu ruh sağlığı olduğunda, terapistin de bir sihirli değneği yok. Terapide değişim, ancak danışan ve terapistin işbirliği içerisinde istikrarlı bir çalışma yürütmesiyle mümkün olabilir. Bu sürecin ne kadar zaman alacağı terapistin çalışma şekline, kişiye ve çalışılan konulara göre değişse de bütün bunların birkaç saatlik bir etkinliğe sığması fikri insan ruhsallığının karmaşıklığını yok saymamıza neden olabilir.  

Belki böyle bir kurguyu izlemek güzel, mucizevi çözümlerin mümkün olabileceğini düşünmek keyifli. Ancak dizi bittiğinde bunun sadece bir kurgu olduğunu ve ruh sağlığımızı emanet edeceğimiz kişileri özenle seçmemiz gerektiğini kendimize hatırlatmak önemli. 




2 Eyl 2024

1 dakikalık okuma

1

88

© 2024, İstanbul, İpek Aksoy tarafından hazırlanmıştır.

Kl. Psk. İpek Aksoy

bottom of page