

Ferzan Özpetek’in üç kısa filmden oluşan “İstanbul Üçlemesi: Meze-Müzik-Muhabbet”in ilk kısa filmi “Meze”nin konusu şu şekilde ifade edilmiş:
“Hayat bazen hayal kırıklığı yaratır. En kötü gününü yaşadığını düşünebilirsin. Ama etrafında hayatı paylaştığın yakın dostların varsa, belki de o gün sandığın kadar kötü değildir. Hatta belki de o gün kutlamaya değer bir gündür.”
Bu kısa filmde beklenmedik bir anda hayal kırıklığı yaşayan ve yakınlarının desteğini arayan bir kadını izliyoruz. Yakınları kötü gününde ona destek olmaya, onun yanında olmaya hazır. Ancak sanki bu sadece olumsuz duygular kovalanarak, yaşanan kötü şeyler bir an önce geride bırakılarak yapılabilir gibi.
Gözleri dolan kadına verilen ilk tepki: “Sakın!” oluyor, sakın ağlamasın. Filmin son sahnesinde de oyuncuları neşeli bir sohbet eşliğinde geniş bir sofrada otururken görüyoruz ve çok iyi bildiğimiz bir şarkı çalmaya başlıyor. Şarkının sözleri de benzer bir şey söylüyor:
“Aldırma deli gönlüm
Giden gitsin sen şarkılar söyle içinden boş ver”
"Aldırmamak", "boş vermek" belki kulağa daha güzel, daha kolay geliyor. Ama bir şey yaşandı, önemli bir şey oldu. Ortada bir hayal kırıklığı, bir kayıp var. Ve muhtemelen bunların yanında birçok farklı duygu daha. Belki gerçekten bu yaşananların kutlanacak, heyecan uyandıracak tarafları da var; belki beklenecek yeni başlangıçlar var. Ama yok sayılamayacak bir acı da var. Ve maalesef bu hisler onları görmezden geldiğimizde ortadan kaybolmuyor, yok olmuyor, pek uzağa gitmiyorlar.
Kötü şeyleri düşünmemek, konuşmamak, ağlamamak, hatta hiçbir olumsuz duygu yaşamamak belki çok ihtiyaç duyduğumuz, arzu edilesi bir şey. Belki bu duyguların ortaya çıkması korkutucu, endişe verici. Ama şunu biliyoruz ki, bu duyguların hafiflemesinin yolu, onlara gözlerimizi kapamak değil. Bu yüzden acıyı paylaşmak, duyguları dinlemek, yaşanan duygunun ifadesine alan sağlamak da “yanında olma”nın, destek olmanın bir parçası aslında.
Psikoterapi, kişiye tam da böyle bir alan sağlıyor. Dışarıda aldırmamak, boş vermek, ağlamamak öğütlenirken terapi aksine her türlü olumsuz duygunun, gözyaşlarının, hayal kırıklığı ve kayıpların yasaklanmadan, kapı dışarı edilmeden özgürce, bazen tekrar tekrar ifade edilebildiği ve yaşanabildiği bir alan. Bu anlamda terapötik ilişki, günlük hayatta karşılaşmaya alıştıklarımızdan çok farklı bir ilişki türü sunuyor bize.
#film #istanbulüçlemesi #ferzanözpetek #psikoterapi #duygular #psikoloji #terapi